Examples of using "Arm" in a sentence and their turkish translations:
Ben onların kol kola yürüdüğünü gördüm.
O, çok fakirdi.
Ben fakirim.
Biz fakiriz.
Zavallı şey!
Tom fakirdir.
O fakirdir.
Kolunu kırdın.
Kolumu bırak!
O, çok fakirdi.
Tom'un ailesi fakirdir.
Sen fakir değilsin.
Fakir değiliz.
- Çok fakirim.
- Ben çok fakirim.
Diğeri onun kolunu kavradı.
Fakirsem ne olacak?
Kolum kötü ağrıyor.
Ben kolumu kırdım.
Fakir olmak ayıp değil.
O fakir, ama dürüsttür.
Senin gibi fakirdim.
Ben kolumu kırdım.
Bu ülke çok berbat.
Sen kolunu kırdın.
Tom'un kolu kırık.
Şunu kolunuza takabilir miyim?
Bir timsah onun kolunu kopardı.
O, fakir olduğunu söyledi.
George fakirdir ancak her zaman mutludur.
Düştüm ve kolumu kırdım.
Ben fakirim. Sen zenginsin.
Ben fakirim. Siz zenginsiniz.
- Fakir olmayı zenginliğe tercih ederim.
- Zengin olmaktansa fakir olmayı tercih ederim.
O, kolumu sımsıkı tuttu.
Kolumun biraz altında kanama var mı?
Biz çok fakir bir ülkeyiz.
Üç yıl önce yoksuldum.
Bu sanki... Bir insan iskeletinin kolu!
Lincoln'un ebeveynleri tüm hayatları boyunca fakir kaldılar.
Fakir ama, yine de mutlu.
- O fakir ama mutlu.
- O, yoksul ama mutlu.
Tom'un kolu kesilmesi gerekiyordu.
Tom hayatı boyunca fakir kaldı.
Fakir olmasına rağmen, mutluydu.
Çünkü onun bütün arkadaşları da fakirdi.
Tom fakir ama mutludur.
O bir kilise faresi kadar yoksuldur.
Ne kadar fakir olduğun umurumda değil.
'bras de fer' takma adını, demir-kolunu kazandı .
Kolunu tuhaf bir silah gibi kullanıyor.
Ülkemde hiç kimse fakir olmak istemiyor.
Sanırım kolumu kırdım.
Sanırım kolumu kırdım.
George fakir, ama her zaman mutlu.
Tom düştü ve kolunu kırdı.
Kopmuş kolunu, ağzında görebiliyordum.
O, kitabı almak için kolunu uzattı.
Arabayı alırdım ama fakirim.
Ben fakirliğin nasıl bir şey olduğunu bilirim.
Zengin ve yoksul arasındaki uçurum daha da genişliyor.
Ben fakirim, oysa erkek kardeşlerim çok zengin.
Tom futbol oynarken kolunu kırdı.
Boynumu korumak istiyordum. Bu yüzden kolumu uzattım,
Nihayetinde, yaklaşık 100 gün sonra, kol tamamen yeniden büyümüştü.
Adam fakir olarak doğmaktan utanıyordu.
Onlar fakir olabilir ama ruhen zenginler.
Tom birçok insanın onun olduğunu düşündüğü kadar fakir değil.
Fakir olmaktan utanmıyorum.
Tom bir avukat tutamayacak kadar çok fakir.
O adamın tek kolu olduğunu fark ettin mi?
Fakir olmaktan utanmıyorum.
Evini bir görsen, yoksul olduğunu anlarsın.
O kadar fakir doğdu ki hiç okul eğitimi almadı.
Bence fakir olmak utanılacak bir şey değildir.
Hemşire bir reaksiyon olup olmadığına bakmak için iki gün içinde kolunuzu kontrol edecek.