Examples of using "Hen" in a sentence and their turkish translations:
Onlara sor.
Onları sessiz tut.
Onları affet.
- Onları görüyorum.
- Onları gördüm.
Onları google'da aradın mı?
Onları biliyorum.
Onları yakından izleyin.
Herkes onları tanıyor.
Siz onları biliyor musunuz?
Onlara güvendik.
Onlarla konuş.
Onlara karışmayın.
Ben onlara her zaman yalan söylerim.
Bu onlarınki.
Onların ikisini de severim.
Sadako, onlara gülümsedi.
Tom onları terk etti.
Onları uyarmalıyım.
Onları seviyorum.
Ben onlara güvenmiyorum.
Onları gördüm.
Biz onları sessiz tuttuk.
Onların gitmesine izin verdim.
Onları yalnız bırak.
- Onlara güvenmek zorundayız.
- Onlara güvenmeliyiz.
- Onlara güvenmemiz gerekiyor.
Siz arkadaşlar onları gördünüz mü?
Onları özleyeceğiz
Onların kazanmasına izin vermeyin.
Onlar onu geri istiyor.
Onlarla kal, Tom.
Bu onların ki.
Onları kim buldu?
- Onların yanında yaşıyorum.
- Onların bitişiğinde oturuyorum.
Onları kim vurdu.
Onları kurtar.
Onları koruyabilirim.
Biz onları bulduk.
Onlar için çalışıyorduk.
O onlara yardımcı olmak istedi.
Onlara yardım edecek misin?
Onu onlara ver.
- Ortalarına oturdum.
- Aralarına oturdum.
Onlara soralım.
O onlara birkaç elma verdi.
Şimdi onlar hakkında nasıl hissediyorsun?
Onlardan biri bir casus.
Bu kişilerin çoğu aynı tuhaf şeyden bahsetmiş.
İkisini de doyuran avları anne indiriyor.
muhalifleri tutuklamak, kaçırmak,
ve bu onları mutlu etti.
O onlarınki değil mi?
Onlardan hiçbiri mevcut değil.
Masa görgüsünü onlara kim öğretti?
Başarılı olmayacaklar.
Şu kitap onların.
Onlara ihtiyacımız yok.
Onlara bir şey vermek zorundayız.
Sizden biri onları tanıyor mu?
Biz onlar için çalışacağız.
Kardeşin onlarla mı?
Bu atlar onların.
- Onların hiçbiri tanımıyorum.
- Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
Biz onlarla ilgileneceğiz.
- Onlara hiçbir şey vermedim.
- Onlara bir şey vermedim.
Onlardan üçü Kanadalıydı.
Onlara ofisimi göster.
Onlarla birlikte büyüdüm.
Onlarla görüşeceğim.
Onları uyarmalıydım.
Onlara ondan bahsettim.
Onları bir yere götür.
Neden onları vurdun?
Siz bugün onları gördünüz mü?
Onları hatırlamıyor musun?
Onları koruyamam.
Onlarla ilgilenmelisin.
Onlarla ilgileneceğiz.
Ne zaman onlarla buluşuyorsun?
Hiç kimse onları tanıyor gibi görünmüyor.
Onları beladan uzak tutun.
Biz onları aşağılamak istemedik.
Onlardan saklanıyorum.
Ben onlardan tavsiye alıyorum.
Onlar için bir şey aldım.
Onlar hakkında konuşmak istiyorum.
Onlar hakkında her şeyi biliyorum.
Tom onlar hakkında her şeyi biliyor.
Cezaevi onları değiştirdi mi?
Onlar ayrımcılık yapıyorlar.