Examples of using "Aanvaarden" in a sentence and their turkish translations:
- Bahşiş kabul etmiyoruz.
- Biz bahşişleri kabul etmiyoruz.
Koşullarınızı kabul edeceğiz.
Ben teklifini kabul etmeye hazırım.
O, rüşvet almayı reddetti.
Ben bu teoriyi kabul edemem.
- Bu hediyeyi kabul edemem.
- Bu armağanı kabul edemem.
Biz kredi kartı kabul ediyoruz.
Ticari ve ticarileşmeye başlayan çiftliklerin
İster iyi olsun ister kötü olsun hayatı kabul etmeliyiz.
Tom Mary'nin aşkını ve sevgisini nasıl kabul edeceğini bilmiyordu.
Tom üvey ebeveynlerinin kendisine verdiği sevgiyi kabul etmeyi öğrendi.
Tom'un Mary'nin sevgisini kabul etme sorunu vardı.
Tom Mary'nin aşkını ya da dostluğunu kabul etmeye hazır değildi.
Tom Mary'yi sevmeyi ya da birinin aşkını kabul etmeyi bilmemekle suçladı.
Tom'un bütün istediği onun vermek zorunda olduğu tüm aşkı kabul edecek bir kadın bulmaktı.
Senin önerini kabul etmesi için Tom Mary'yi ikna etmeye çalışacak.