Translation of "‫بدلًا" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "‫بدلًا" in a sentence and their turkish translations:

بدلًا من المحطات الإذاعية،

ancak takım elbiseli spikerler değil

وقال بدلًا من ذلك:

ve şunları söyledi:

بدلًا من تعليم أطفالنا

çocuklara cesur erkek ya da

بدلًا من النوم الطويل نفسه.

düşük kaliteli uyku olabilir.

بدلًا من أكون خبيرة مرونة،

Dayanıklılık uzmanı olmak yerine,

وممرات للمشي بدلًا من الشوارع،

caddeler yerine yürüyüş alanları

بدلًا من كونها إطارعام للعمل.

sistemli bir şey değildi.

والتحرك للإبداعات الضخمة، بدلًا من ذلك.

ve bunun yerine büyük inovasyona geçersiniz.

بدلًا من مواجهة المشاكل الموجودة لدينا،

yüzümüze bir gülümseme yerleştiririz,

وحصلتم بدلًا عنها على خلاط سلطة.

onun yerine salata karıştırıcısı gelmiş gibisiniz.

يجعل المديرون التنفيذيون موظفيهم يعانون بدلًا منهم.

CEO’ların kendileri yerine acı çekecek çalışanları var.

بدلًا من الحفاظ عليها لإطعام أجيال المستقبل.

yok olmalarını öylece durup izlemek çok kolay.

ولكن بدلًا من النظر بعيدًا وكشف المحيط،

Yalnız bu araçlar gökyüzüne ve karaya bakmaktan ziyade,

بدلًا من "لماذا؟" يجب علينا أنْ نسأل "كيف؟"

"Neden?" yerine "Nasıl?" diye sormalıyız.

بدلًا من ذلك، استخدمها للوصول وتحديد الأشخاص المحتملين

Aradığınızı bulacak bir kaynak gibi kullanın

‫بدلًا من ذلك،‬ ‫تشعر بعالمها عبر شبكة من الخيوط.‬

Onun yerine tuzak tellerinden oluşan ağları aracılığıyla yoklar dünyayı.

‫تتحسس الثقوب الحرارية في خطميها الحرارة‬ ‫بدلًا من الضوء.‬

Burnundaki termal girintiler ışık yerine ısı tespit ediyor.

وقررت بدلًا من ذلك أن أجري شيئًا من التجربة الذاتية.

ve kendi kendime bir deney yapmaya karar verdim.

ترون، أفضل لو أننا بدلًا من ذلك بدأنا نحسن التدبير.

Yani, bunun yerine tutumlu olmaya başlasak.

ولكن من المهم تجنب الأشياء التي تكبح هرمون الإستروجين بدلًا من ذلك،

ancak östrojeni bastıracak şeylerden kaçınmak da bir o kadar önemli,

بدلًا من هذه المهمة التي هي بداخلنا جميعًا ونحتاجُ للقيام به معًا.

farklı insanların yan projesi gibi olduğunda hata yapıyoruz.

بدلًا من ذلك، سأنتقل إلى نقاش المتغيريَّن الاقتصادييَّن اللذين عرفتهما قبل قليل.

Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.