Examples of using "بدلًا" in a sentence and their turkish translations:
ancak takım elbiseli spikerler değil
ve şunları söyledi:
çocuklara cesur erkek ya da
düşük kaliteli uyku olabilir.
Dayanıklılık uzmanı olmak yerine,
caddeler yerine yürüyüş alanları
sistemli bir şey değildi.
ve bunun yerine büyük inovasyona geçersiniz.
yüzümüze bir gülümseme yerleştiririz,
onun yerine salata karıştırıcısı gelmiş gibisiniz.
CEO’ların kendileri yerine acı çekecek çalışanları var.
yok olmalarını öylece durup izlemek çok kolay.
Yalnız bu araçlar gökyüzüne ve karaya bakmaktan ziyade,
"Neden?" yerine "Nasıl?" diye sormalıyız.
Aradığınızı bulacak bir kaynak gibi kullanın
Onun yerine tuzak tellerinden oluşan ağları aracılığıyla yoklar dünyayı.
Burnundaki termal girintiler ışık yerine ısı tespit ediyor.
ve kendi kendime bir deney yapmaya karar verdim.
Yani, bunun yerine tutumlu olmaya başlasak.
ancak östrojeni bastıracak şeylerden kaçınmak da bir o kadar önemli,
farklı insanların yan projesi gibi olduğunda hata yapıyoruz.
Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.