Translation of "يقطن" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "يقطن" in a sentence and their turkish translations:

كان فاضل يقطن بـشارع صادق.

- Fadıl, Sadık caddesinde yaşıyordu.
- Fadıl, Sadık caddesinde oturuyordu.

كان فاضل يقطن في حيّ سكني بالقرب من القاهرة.

Fadıl, Kahire yakınlarındaki bir sitede yaşıyordu.

كان منّاد يقطن مع والديه في هذا المنزل الصّغير.

Sami bu küçük evde anne ve babasıyla birlikte yaşıyordu.

كان سامي يقطن في منزل يقع في شارع باكر.

Sami, Bekir Caddesi'ndeki bir evde yaşıyordu.

- لا أحد يسكن هناك.
- لا أحد يقطن هناك.
- لا أحد يعيش هناك.

Orada kimse yaşamıyor.

- كان فاضل يقطن هنا.
- كان فاضل يعيش هنا.
- كان فاضل يسكن هنا.

Fadıl burada yaşıyordu.

- كان فاضل يقطن في الحيّ الذي تقطن فيه ليلى.
- كان فاضل و ليلى يقطنان في نفس الحي.

Fadıl, Leyla ile aynı mahallede yaşıyordu.