Examples of using "والديه" in a sentence and their turkish translations:
Sami'nin ailesi onu aldı.
O asla ebeveynlerine karşı gelmez.
Anne ve babası her Pazar kiliseye giderler.
Sami Müslüman olduğunu anne-babasının öğrenmesini istemedi.
Anne babası dönmediğinden... ...o, onları bulmaya gidiyor.
Sami bu küçük evde anne ve babasıyla birlikte yaşıyordu.
Parlak dolunayın altında... ...ailesinden normalden fazla uzaklaşıyor.
Ateist olduğunu itiraf ettiği zaman ailesi onu evden kovdu.