Examples of using "يحضر" in a sentence and their turkish translations:
Toplantıya çok öğrenci katılmadı.
Sam bir düğüne katılıyor.
gibi oyunlara, seçmeler olduğundan değil
askerdeyse eğitimlere katılmıyordu
Sami lisedeyken dini sohbetlere katılmaya başlamıştı.
Sami, Mısır'da bir düğün hazırlıyor.
Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım.
Sami namazlarını genellikle cemaatle kılar.