Examples of using "الاجتماع" in a sentence and their turkish translations:
Toplanma vakti geldi.
Toplantıyı ertelemek zorunda kalacağız.
Toplantı ne zaman bitti?
Toplantıya geç kalacağım.
Toplantı saat dokuzda bitti.
Toplantıda ne oldu?
Şimdi de sosyoloji öğrencisiyim.
Toplantı facia gibi geçti.
Toplantı gürültü ve bağırışlarla geçti.
Toplantı ayda iki kez yapılır.
O, şirket temsilcisi olarak toplantıya katıldı.
Ben toplantıda kendimi sunacağım.
Toplantıya çok öğrenci katılmadı.
Toplantıyı ertelemek zorundayım.
Ama hiç öyle toplantı gibi değil,
Toplum bilimcilerin olduğu bir ailede büyüsem de
Neden şimdi kökten farklı bir toplantı?
Tom ve Mary her ikisi de toplantıdaydı.
Dahası sosyal bilimin bize öğrettiği
Bu toplantının işten çıkarılma görüşmem olduğu ortaya çıktı.
program toplantıya girmeden önce sizden onay alıyor
Ancak toplantıdaki herkes tatmin olmadı.
O, toplantıda sigarayı bırakmamız gerektiğini önerdi.
Toplantıya zamanında gelmeyecek.
Tom toplantıyı kaçıran tek kişi değil.
Tom uzun süre kalamaz bu yüzden toplantıyı başlatalım.
Hem Tom hem de Mary toplantıdaydı.
ilgili birçok soru sordu. 2000 yılının Ekim ayında, Humus'taki Bab Amr Stadyumu'nda
Alice, toplantıda mevcut değildi, değil mi?
Onun, bu toplantının ne kadar önemli olduğu hakkında bir fikri yok.
ve mitingde de binlerce kişi toplanıyor, burada olduğu gibi.
Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım.
o numarayla isteyen herkes o toplantıya katılabiliyor
toplantı numarasını bilen bir kişi derse katılıp pornografik içerik veya virüs yazabiliyormuş