Translation of "الاجتماع" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "الاجتماع" in a sentence and their turkish translations:

‫حان وقت الاجتماع.‬

Toplanma vakti geldi.

علينا تأجيل الاجتماع.

Toplantıyı ertelemek zorunda kalacağız.

متى انتهى الاجتماع؟

Toplantı ne zaman bitti?

سأتأخر على الاجتماع.

Toplantıya geç kalacağım.

انتهى الاجتماع على التاسعة.

Toplantı saat dokuzda bitti.

ماذا حدث في الاجتماع؟

Toplantıda ne oldu?

الآن أنا طالب علم الاجتماع.

Şimdi de sosyoloji öğrencisiyim.

ذلك الاجتماع كان بمثابة كارثة.

Toplantı facia gibi geçti.

كان الاجتماع مليئا بالخصام والصراخ.

Toplantı gürültü ve bağırışlarla geçti.

يُعقد الاجتماع مرتين في الشهر.

Toplantı ayda iki kez yapılır.

لقد حضر الاجتماع كممثل للشركة.

O, şirket temsilcisi olarak toplantıya katıldı.

سوف أقدم نفسي في الاجتماع.

Ben toplantıda kendimi sunacağım.

لم يحضر الاجتماع طلاب كثر.

Toplantıya çok öğrenci katılmadı.

انا مضطر أن أؤجل الاجتماع.

Toplantıyı ertelemek zorundayım.

لكنه ليس مثل الاجتماع على الإطلاق،

Ama hiç öyle toplantı gibi değil,

نشأت في عائلة من علماء الاجتماع،

Toplum bilimcilerin olduğu bir ailede büyüsem de

لماذا أصبح الاجتماع مختلفا جذرياً الآن؟

Neden şimdi kökten farklı bir toplantı?

توم وماري كلاهما كانا في الاجتماع.

Tom ve Mary her ikisi de toplantıdaydı.

وماذا بعد، لقد تعلمنا من علم الاجتماع

Dahası sosyal bilimin bize öğrettiği

الاجتماع الذي اتضح بأنه مقابلة إنهاء خدمتي.

Bu toplantının işten çıkarılma görüşmem olduğu ortaya çıktı.

يتلقى البرنامج تأكيدًا منك قبل دخول الاجتماع

program toplantıya girmeden önce sizden onay alıyor

لكن لم يكن الجميع في الاجتماع مسرورين.

Ancak toplantıdaki herkes tatmin olmadı.

اقترحَ أن نتوقف عن التدخين أثناء الاجتماع.

O, toplantıda sigarayı bırakmamız gerektiğini önerdi.

لن يصل إلى الاجتماع في الوقت المحدد.

Toplantıya zamanında gelmeyecek.

لم يكن توم الوحيد الذي فوّت الاجتماع.

Tom toplantıyı kaçıran tek kişi değil.

توم لا يستطيع البقاء طويلا فلنبدأ الاجتماع

Tom uzun süre kalamaz bu yüzden toplantıyı başlatalım.

كل من توم وماري كانا في الاجتماع.

Hem Tom hem de Mary toplantıdaydı.

الاجتماع السنوي الاول لمؤسسة العرين الانسانية والذي اقيم

ilgili birçok soru sordu. 2000 yılının Ekim ayında, Humus'taki Bab Amr Stadyumu'nda

لم تكن أليس موجودة في الاجتماع، أليس كذلك؟

Alice, toplantıda mevcut değildi, değil mi?

ليس لديه أي فكرة عن مدى أهمية هذا الاجتماع.

Onun, bu toplantının ne kadar önemli olduğu hakkında bir fikri yok.

ويحتشد في الاجتماع آلاف الأشخاص، كما هو الحال هنا.

ve mitingde de binlerce kişi toplanıyor, burada olduğu gibi.

يجب أن يحضر الاجتماع أحدنا، إما أنا أو أنت.

Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım.

يمكن لأي شخص يريد بهذا الرقم الانضمام إلى هذا الاجتماع

o numarayla isteyen herkes o toplantıya katılabiliyor

يمكن للشخص الذي يعرف رقم الاجتماع حضور الدرس وكتابة محتوى إباحي أو فيروسات

toplantı numarasını bilen bir kişi derse katılıp pornografik içerik veya virüs yazabiliyormuş