Examples of using "يحترق" in a sentence and their turkish translations:
Ev yanıyor.
Ahşap yanar.
Çatı yanıyor.
Ahşap kolaylıkla yanar.
Kağıt kolayca yakar.
Plastik kolayca yanmaz.
Sami'nin evi şu anda yanıyor.
Evinin yandığını gördüğü zaman, şuurunu kaybetti.
Keman ve piyano arasındaki fark nedir? Piyano daha uzun süre yanar.
Yanan bir şeyin kokusunu alıyorum, Anne.