Examples of using "أطول" in a sentence and their turkish translations:
- O benden daha uzun.
- Benden daha uzun.
O, senden biraz daha uzundur.
Bilal, Karam'dan daha uzundur.
Daha uzun, daha mı yakışıklıyız?
Biraz daha kalamaz mısın?
Keşke biraz daha uzun olabilseydim
Sen uzunsun fakat o çok daha uzun.
Ne kadar uzunsun!
Bütün kardeşlerim benden daha uzun boylular.
30 milyon yolculuk yapılmasını sağladı.
En fazla biraz daha uzun sürer.
Nefesini daha uzun süre tutabilir hâle geliyorsun.
O başka herhangi bir çocuktan daha uzundur.
O kadar uzun beklemek istemiyorum.
ve yaşayacağımızdan daha uzun bir yaşamı tanımamızı gerektiriyor.
çünkü kartı diğerlerinden birazcık daha uzun gösteriyorum.
üstelik bu hapis cezası üç kat daha uzun oluyor.
Bu, gördüğüm en uzun adamdır.
en uzun süre ayakta kalan ibadethane özelliğini korumakla beraber
Sınıfındaki bütün çocuklardan daha uzun boyludur.
Sevdiğimiz şeyleri yapmaktan çok çalışmaya zaman harcarız.
Fakat eğer orada uzun bir süre kalacaksanız, keşfe çıkın.
Daha da kuzeyde... ...karanlık biraz daha uzun sürer.
Keman ve piyano arasındaki fark nedir? Piyano daha uzun süre yanar.
- Burç Halife şimdilik dünyanın en uzun gökdelenidir.
- Burç Halife, şu anda dünyadaki en yüksek gökdelendir.
Düşük kaliteli uykusu olan kişiler daha uzun süre uyumaya çalışırlar,
ama kızlardan biri diğerinin daha fazla masaj yaptığını hissetti.
En prestijli üniversitelerden mezun, en az 1.82 m. boyunda,
Ama şimdilik... ...bu aile, Dünya'daki en uzun geceden sağ çıkmayı başardı.
En heyecan verici kısmıysa daha uzun yaşamalarına yardım ediyoruz.
Burası oldukça ürkütücü ve burada olmamız gerektiğinden daha fazla kalmamalıyız.
Gitme zamanı olduğunu biliyorum ama biraz daha kalmak istiyorum.
25 harf uzunluğunda olan ' anticonstitutionnellement ' Fransızcada en uzun kelimedir.
O benden çok daha uzun.
Ñato hesaplamış, üçümüz birlikte, kadınlarımızla geçirdiğimizden daha çok vakit geçirmişiz.