Examples of using "يتردد" in a sentence and their turkish translations:
asla çekinmemiştir
yalan söylemekten de asla çekinmiyor
Kuma vurarak oluşturduğu titreşimlerle rakibini uyarıyor.
O, eşine gerçeği anlatmakta tereddüt etmedi.
bizim deneyimlerimiz kitlelerinki ile örtüşmüyor,
Hayvanın hırladığını görebiliyordum, o hırlama hâlâ kulaklarımda.