Translation of "آسف" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "آسف" in a sentence and their turkish translations:

‫آسف.‬

Üzgünüm.

آسف، أحبك

Üzgünüm, seni seviyorum.

- أنا آسف.
- أنا متأسف.
- أتأسف.
- أنا آسف

- Özür dilerim.
- Üzgünüm.

‫آسف يا قوم!‬

Üzgünüm, çocuklar.

أنا آسف جداً

Çok üzgünüm.

آسف لما حدث.

Olanlar için üzgünüm.

- اسف.
- آسف...
- معذرة

Üzgünüm...

وقال: "أوه، أنا آسف."

"Affedersiniz." der geçerdi.

آسف ، انتظرت على وجهك ،

Maalesef sizler yüzünüzden bekledi,

لقد قلت أنا آسف

Üzgün olduğumu söyledim.

آسف لإزعاجك يا توم.

- Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Tom.
- Rahatsız ettiğim için kusura bakma, Tom.

آسف لا يمكنني سماعك جيداً.

Üzgünüm fakat seni iyi duyamıyorum.

أنا آسف لكن ذلك مستحيل.

Üzgünüm, ama bu imkansız.

وقال توم كان آسف جدا.

Tom çok üzgün olduğunu söyledi.

آسف ليس في حقيبته لأنه أناني كامل

özür onun lugatında yok çünkü tam bir egoist

أنا آسف، ولكن هذا لم يعد متاحاً.

Affedersiniz ama bu video artık mevcut değil.

آسف لكني لا أستطيع أن أقابلك الليلة.

Bu akşam seninle buluşamayacağım için üzgünüm.

أنا آسف يا محمد، لقد نسيت اسمك!

Özür dilerim Muhammed, senin adını unuttum!

رجاء أخبر توم أني آسف لما حدث.

Lütfen Tom'a olanlar için üzgün olduğumu söyle.

آسف يا رفاق. ربّما في المرّة القادمة.

Üzgünüm beyler. Belki bir dahaki sefere.

أنا آسف، ولكن لا تستطيع أن تتزوج بسوزان.

Üzgünüm fakat Susan'la evlenemezsin.

كان هذا أحد التعليقات التي آذيتني لدرجة أنني آسف للغاية

Bu benim en çok üzüldüğüm beni yaralayan yorumlardan bir tanesiydi

ولكن آسف يا والدي، كطفل لقد استأتُ منه لأجل هذه التعليمات،

Üzgünüm baba, çocukken ona bunun için kırılmıştım

أنا حقّا آسف إن تسبّبت لك بأية مشاكل أو أضرار مع السيد صادق.

Bay Sadiq ile ilgili herhangi bir sorun ya da üzüntü yarattığım için gerçekten üzgünüm.