Translation of "بصراحة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "بصراحة" in a sentence and their turkish translations:

لنتكلم بصراحة؛ فأنني متأكد

Dürüst olalım, eminim hepimiz Cadılar Bayramı'nda

خرج الطفل وقال بصراحة:

Çocuk çıktı dürüstçe anlattı;

كو: بصراحة ،ليس كثيرا.

Cohh: Doğrusu, pek sayılmaz.

بصراحة لا أوافقك الرأي.

Açıkça söylemek gerekirse, seninle aynı fikirde değilim.

ولبدء الحديث عنه بصراحة ومسؤولية؟

ve sorumlu bir biçimde konuşmanın vakti değil mi?

بصراحة لم أفكر فيه كثيراً.

Açıkçası bunu çok fazla düşünmedim.

بصراحة ، ليس لأننا غير مرتاحين ،

Yani bizim rahatsız olduğumuzdan dolayı değil açıkçası

الأولى فظيعة بصراحة، إنها تجلب العار لعائلتي،

İlki, açıkçası korkunç, aileme utanç veriyor

التي نحتاج أن نتكلم عنها بصراحة أكثر،

gözden kaçırdığımız başka bir gerçek var

لكن بصراحة، إذا اخترت واحدة منها وأتقنتها،

Açıkçası, sadece birini seçerseniz ve onda ustalaşırsanız

هو أنني و بصراحة لا أؤمن بالتنافس.

dürüstçe söyleyeyim, rekabete inanmıyorum.

وهذا ما يخلق أماناً أكثر للحديث بصراحة.

Bu fikir belirtmek için güvenli ortam sağlar.

لا أعتقد أنني مؤهلة لأعبر عن رأيي بصراحة.

Aklımdakileri söylemek için yeterli olduğumu düşünmüyorum.