Translation of "جئت" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "جئت" in a sentence and their turkish translations:

- أتيت.
- جئت

Geldim.

هل جئت وحدك؟

Buraya yalnız geldin mi?

جئت مع أصدقائي.

Arkadaşlarımla geldim.

لقد جئت كسائح .

Ben turist olarak geldim.

كيف جئت إلى هنا؟

Buraya nasıl geldin?

لقد جئت لزيارة صديقتي.

Kız arkadaşımı ziyarete geldim.

لهذا السبب جئت الى هنا.

- İşte bu yüzden buraya geldim.
- Bu yüzden buraya geldim.

لذا جئت إلى اسطنبول لدفع إيجار

Yani hiç görmediğim bir evin kirasını vermek

"لقد جئت لزيارة جمال." "تفضّل بالدخول."

"Jamal'i görmeye geldim." "İçeri gel."

يقول البعض جئت إلى هذا العالم للعمل

bazıları ben bu dünyaya çalışmaya mı geldim derken

- جئت سيراً على الأقدام.
- أتيت سيراً على الأقدام.

Yaya geldim.

جئت في ثيابي الرياضية ، متعبة و متعرقة ، بدون مكياج.

spor kıyafeti, buram buram ter, sıfır makyajla çıktım karşısına.

لنفترض أنك لا تملك الإنجليزية. جئت عبر لحظة من البضائع

diyelim ki ingilizcen yok. Mal bir anına da denk geldin

- أتيت إلى اليابان السنة الماضية.
- جئت إلى اليابان العام الماضي.

Japonya'ya geçen yıl geldim.

- جئت هنا بالأمس.
- أتيت إلى هنا البارحة.
- كنت هنا البارحة.

Buraya dün geldim.

إذا جئت إلى النافورة آول واحدة، فإننا نأخذك إلى مجموعة أصدقائنا. "

çeşmeye ilk sen varacak olursan, seni arkadaş grubumuza alıyoruz."

تتنافس مع الأطفال ، جئت إلى مكان معين وهذا الصوت من الخلف

çocuklarla yarışıyorsunuz belli bir yere gelmişsiniz ve arkadan şu ses

لكن إذا جئت إلى خط المساعدة لدينا في المملكة المتحدة، ستسمع الضحك أيضاً

Ama bizim İngiltere'deki yardım hattımıza gelirseniz, siz de gülüşmeler duyarsınız.

‫كنت جئت في نهاية الأحداث كلها.‬ ‫تفكّر قائلًا:‬ ‫"ماذا يفعل هذا الحيوان بحق السماء؟"‬

Büyük bir olayın son anını yakalamıştım. "Bu hayvan ne yapıyor?" diyorsun.

- كنت هنا من قبل.
- جئت إلى هنا من قبل.
- سبق لي أن كنت هنا.

Ben daha önce burada bulunmuştum.