Examples of using "مساعدتها" in a sentence and their turkish translations:
Ona yardım etmelisiniz."
İnancına yardım etmek zorundaydım.
Sami yardım ettiği için Leyla'ya teşekkür etti.
Ona yardım etmelisin, ve çabucak!
Hiç kimsenin ona yardım edememesine kızgınım.
Birbirlerini takip edebilmek için doğuştan gece ışıkları var.
Yuvasına dönmesi için fiziksel olarak yardım etmeyi düşündüm.
Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam.
Ona yardım etmelisin, ve çabucak!