Examples of using "لأجل" in a sentence and their turkish translations:
açıklamalar yapacağım.
Biz barış yararına çalışıyoruz.
Avrupa'daki genç Müslümanlar için çalışan
Allah aşkına benden uzak dur.
Tom için elimden geleni her şeyi yapacağım.
Tanrı'nın planı olduğuna inanıyordu.
Tom için yapabileceğim bir şey yoktu.
Benim hiç hayalim olmayan ve babamın seçimi olan
Bunun için helikopteri çağırmalıyız.
Bu üçü adına birçok şey feda edildi: çalışanlar, fabrikalar, topluluklar.
Diğerleri sadece maaş için çalıştılar.
tutuksuz bir şekilde davası için savaşabiliyor.
Ama bu sekiz saniye bence deneyimli insanlar için.
yüz binlerce kullanıcısı olan video oyunları geliştirmek için harcamıştım
Bazen benim bir #dialoguecoffee görüşmesi ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.
- Annem, babama bir pasta yapıyor.
- Annem babam için bir kek yapıyor.
Üzgünüm baba, çocukken ona bunun için kırılmıştım
...ve önlerindeki gece için olabildiğince erken yatmalarını emretti.