Examples of using "ظهره" in a sentence and their turkish translations:
O, sırt üstü yüzebilir.
Arkasındaki zehir kesesini gördünüz mü?
Çocuk hırsızları Tom'un ellerini arkasından bağladılar.
belki bitin de sırtına binebilecek olsa ona da binerdi ama