Examples of using "سمكة" in a sentence and their turkish translations:
Oldukça iyi.
Köpek balığını... ...fark ettim.
Bu bir balık değil.
Evet, bir alabalık!
tıpkı bu fener balığı gibi.
ya da sürünerek karaya çıkan bir balık hayal ederiz.
Bakın, bir tane geliyor.
Kurnazlığıyla köpek balığını tamamıyla alt etmiş oldu.
Büyük bir alabalık yakaladı.
bir vatozun, ayağının altında yüzdüğünü görüyor.
Bir tane var. Hadi. Hadi, buraya gel.
Sonra köpek balığı onu yakaladı.
Köpek balığı onu üstünden atmaya çalışıyordu.
Ertesi gün, büyük bir köpek balığı geldi.
Bir balık olmaktansa bir kuş olmayı yeğlerim.
Yoksa balıklar oraya gelmez. Bakın, bir tane geçiyor.
Devasa bir köpek balığı aniden yanına yaklaştı.
Sen hiç üç metreden daha uzun bir köpek balığı gördün mü?
Ama beş metrelik hayalet vatozlar bile denizlerdeki en büyük balığın yanında ufak kalır.
Bu şekilde üç balık yakaladığını gördüm. Gün içinde balık tuttuğunu hiç görmemiştim.
Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.
Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."
Bütün koku yosunda olduğu için köpek balığı yosunu ısırıp koparmaya başladı.
Kendini bir şekilde en az tehlikeli olan yere almayı başarmış. Yani köpek balığının sırtına.
Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.