Translation of "القرش" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "القرش" in a sentence and their turkish translations:

‫لاحظت...‬ ‫سمكة القرش.‬

Köpek balığını... ...fark ettim.

اقتربت أسماك القرش من الخليج.

köpek balıkları körfeze yaklaştı.

‫وقد خُدعت سمكة القرش تمامًا.‬

Kurnazlığıyla köpek balığını tamamıyla alt etmiş oldu.

‫هل ستظهر أسماك القرش هذه مجددًا؟‬

Köpek balıkları tekrar gelecek mi?

‫في اللحظة التالية، أمسكت سمكة القرش بها.‬

Sonra köpek balığı onu yakaladı.

‫تحاول سمكة القرش التخلص منها وتسبح بعيدًا.‬

Köpek balığı onu üstünden atmaya çalışıyordu.

لنسبح مع أسماك القرش في الحاجز المرجاني

Hadi Büyük Set Resifi'ne iç çamaşırımızla

‫تكمن الغريزة الأولى‬ ‫في محاولة إخافة أسماك القرش.‬

İlk hissettiğin içgüdü, köpek balıklarını korkutup kaçırmaktı.

اشجار الصمت. حتى اسماك القرش باتت مهددةً بالانقراض نتيجة

değişiklikleri nedeniyle çifte yok olma tehdidiyle karşı karşıya .

الايكولوجية التي تعتمد عليها اسماك القرش من اجل الحياة.

. Bu, köpekbalıklarının yaşam için bağlı olduğu ekosistemleri değiştiriyor .

قمر اصطناعي يتتبع أجهزة موضوعة على حيوانات مثل أسماك القرش

Köpekbalığı gibi hayvanlar için uydu izleme cihazları

‫وفي الدقيقة التالية،‬ ‫ضيّقت سمكة القرش الخناق على أحد أذرعها،‬ ‫وهي تنفّذ لفّة الموت المرعبة هذه.‬

Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.

‫الرائحة كلها تفوح من عشب البحر،‬ ‫لذا فإن سمكة القرش تعض‬ ‫وتنهش الآن في عشب البحر.‬

Bütün koku yosunda olduğu için köpek balığı yosunu ısırıp koparmaya başladı.

‫بطريقة ما تمكنت بدهاء‬ ‫من الابتعاد إلى المكان الأقل خطورة،‬ ‫ألا وهو على ظهر سمكة القرش.‬

Kendini bir şekilde en az tehlikeli olan yere almayı başarmış. Yani köpek balığının sırtına.

‫لكن تكمن المشكلة بالطبع‬ ‫في أنه سيتوجب عليها العودة.‬ ‫على الجانب الآخر،‬ ‫تتبع سمكة القرش رائحتها مجددًا.‬

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.