Examples of using "سبق" in a sentence and their turkish translations:
Tom'la zaten konuştum.
söylemişti bile çoktan
Onlar zaten yemek yediler.
Ona zaten söyledim.
Eğer daha önce yerinizden edilmişseniz
Biz işimizi zaten yaptık.
İngiltere'de hiç bulundun mu?
Hiç kanguru gördün mü?
Hiç şirketinden ödünç para aldın mı?
- Daha önce burada mıydın?
- Daha önce orada mıydın?
Hawaii'de hiç bulundun mu?
Hiç çırılçıplak yüzmeye gittin mi?
Bir ergeni anlamaya hiç çalıştınız mı?
interneti iyileştirmeye karşı çıktı.
- Daha önce hiç ülke dışında bulundun mu?
- Hiç yurt dışına çıktın mı?
Tom'a doğum günü hediyesini zaten verdim.
Londra'da bulundun mu?
Hiç Meksika'da bulundun mu?
Sen hiç seni sevmeyen birini tekrar sevdin mi?
Ve sonra insanlara sorduğunuzda "Bu konu hakkında hiç konuşuyor musunuz?"
Kışkırtıcı vaziyette Roma ordusunu geçerek Apenin Dağları'na geri gitti.
Gökyüzünde uçmayı hiç hayal eder misin?
- Hiç camide namaz kıldın mı?
- Camide namaz kıldın mı hiç?
- Camide hiç ibadet ettin mi?
Onu daha önce gördüğümü hatırlıyorum.
O şarkının hiç Fransızca söylenildiğini duydun mu?
Picasso tarafından yapılan resmi hiç gördünüz mü?
Hiç ABD'de bulundun mu?
İstanbul'un fethi, Amerika'nın keşfinden önce gelir.
Acaba hiç teleskopla bir şeye baktınız mı?
Bunu gördüm.
Sen bir mahkeme davasında tanık olarak yer aldın mı hiç?
Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.
"Eeee, psikiyatrist tarafından daha önce tedavi edildiniz mi?"
Amerika'da hiç bulundun mu?
Daha önce Fransa'da bulundun mu?
Sen hiç üç metreden daha uzun bir köpek balığı gördün mü?
Bana söyleyebilirdin.
Ben daha önce burada bulunmuştum.