Translation of "سبق" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "سبق" in a sentence and their turkish translations:

- سبق أن حادثت توم.
- سبق أن كلمت توم.

Tom'la zaten konuştum.

سبق أن قال

söylemişti bile çoktan

قد سبق وأكلوا.

Onlar zaten yemek yediler.

سبق أن أخبرتها.

Ona zaten söyledim.

إذا سبق لك النزوح،

Eğer daha önce yerinizden edilmişseniz

سبق أن أنهينا عملنا.

Biz işimizi zaten yaptık.

هل سبق أن زرت بريطانيا؟

İngiltere'de hiç bulundun mu?

هل سبق لك أن رأيت كنغراً؟

Hiç kanguru gördün mü?

هل سبق أن استدنت من شركتك؟

Hiç şirketinden ödünç para aldın mı?

هل سبق وكنت هناك من قبل ؟

- Daha önce burada mıydın?
- Daha önce orada mıydın?

هل سبق لك أن زرت هاواي؟

Hawaii'de hiç bulundun mu?

هل سبق و ذهبت للسباحة عارياً.

Hiç çırılçıplak yüzmeye gittin mi?

هل سبق لكم محاولة فهم فتى مراهق؟

Bir ergeni anlamaya hiç çalıştınız mı?

لأن المستخدمين سبق ووافقوا على الشروط والأحكام.

interneti iyileştirmeye karşı çıktı.

هل سبق لك ان كنت خارج البلد ؟

- Daha önce hiç ülke dışında bulundun mu?
- Hiç yurt dışına çıktın mı?

سبق أن أعطيت توم هدية عيد ميلاده.

Tom'a doğum günü hediyesini zaten verdim.

هل سبق لك أن ذهبت إلى لندن؟

Londra'da bulundun mu?

هل سبق لك و أن زرت المكسيك؟

Hiç Meksika'da bulundun mu?

هل سبق أنك احببت شخصا لا يحبك؟

Sen hiç seni sevmeyen birini tekrar sevdin mi?

وعندما تسأل الناس: "هل سبق وتحدثتم عن الأمر؟"

Ve sonra insanlara sorduğunuzda "Bu konu hakkında hiç konuşuyor musunuz?"

سبق الجيش الروماني بطريقة استفزازية إلى جبال أبنين...

Kışkırtıcı vaziyette Roma ordusunu geçerek Apenin Dağları'na geri gitti.

هل سبق لك أن حلمت بالطيران في السماء؟

Gökyüzünde uçmayı hiç hayal eder misin?

هل سبق لك و أن صلّيت في مسجد؟

- Hiç camide namaz kıldın mı?
- Camide namaz kıldın mı hiç?
- Camide hiç ibadet ettin mi?

أتذكر أنه سبق و أن رأيتها في الماضي.

Onu daha önce gördüğümü hatırlıyorum.

هل سبق و أن استمعت لهذه الأغنية بالفرنسية؟

O şarkının hiç Fransızca söylenildiğini duydun mu?

هل سبق و رأيت اللوحة التي رسمها بيكاسو؟

Picasso tarafından yapılan resmi hiç gördünüz mü?

هل سبق لك أن ذهبت إلى الولايات المتحدة؟

Hiç ABD'de bulundun mu?

سبق إستيلاء العثمانيين على إسطنبول اكتشاف القارة الأمريكية

İstanbul'un fethi, Amerika'nın keşfinden önce gelir.

هل سبق لك أن نظرت إلى شيء باستخدام التلسكوب؟

Acaba hiç teleskopla bir şeye baktınız mı?

- سبق و رأيت ذلك.
- لقد رأيت ذلك من قبل.

Bunu gördüm.

هل سبق لك و أن كنت شاهدا في محاكمة؟

Sen bir mahkeme davasında tanık olarak yer aldın mı hiç?

‫هذه الأفراخ تنمو بسرعة شديدة‬ ‫لدرجة أنها تستطيع سبق التمساح.‬

Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.

آآه، يا سيد، هل سبق لك العلاج عند أخصائي نفسيّ؟"

"Eeee, psikiyatrist tarafından daha önce tedavi edildiniz mi?"

- هل سبق أن ذهبت إلى أمريكا؟
- هل زرت أمريكا من قبل؟

Amerika'da hiç bulundun mu?

- هل زرت فرنسا من قبل؟
- هل سبق لك أن ذهبت إلى فرنسا؟

Daha önce Fransa'da bulundun mu?

هل سبق لك أن رأيت سمكة قرش يزيد طولها عن ثلاثة أمتار؟

Sen hiç üç metreden daha uzun bir köpek balığı gördün mü?

- من الممكن أن تكون قد أخبرتني.
- لربما قد سبق و قلت لي ذلك.

Bana söyleyebilirdin.

- كنت هنا من قبل.
- جئت إلى هنا من قبل.
- سبق لي أن كنت هنا.

Ben daha önce burada bulunmuştum.