Translation of "ركوب" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "ركوب" in a sentence and their turkish translations:

- أفضّل ركوب الدرّاجة الهوائيّة.
- أفضّل ركوب الدرّاجة.

Ben bisiklete binmeyi tercih ederim.

لا تستطيع ركوب حصان.

Sen ata binemezsin.

كان ركوب الدراجة حالة خاصة

bisiklete binmek özel bir durumdu

أيمكنني ركوب هذا الحصان قليلاً؟

Bir süre bu ata binebilir miyim?

كان سامي يحاول ركوب موجة.

Sami bir dalga yakalamaya çalışıyordu.

وبالرغم من أني خفت من ركوب الخيل مجدداً،

Atın eğeri üzerine çıkmaya korkmama rağmen

كان هناك أيضا ركوب دراجة في تلك الأيام

o günlerde bir de bisiklete binmek vardı

إنهُ لم يستطع أن ينتظر ليجرب لوح ركوب الأمواج.

Yeni sörf tahtasını denemek için sabırsızlanıyordu.

تعلمت كيفية ركوب الدراجة عندما كان عمري ست سنوات.

Ben altı yaşındayken bisikletin nasıl sürüleceğini öğrendim..

توم لم يكن يعلم كيفية ركوب الدراجة الهوائية حينها.

Tom o zaman bir bisiklete nasıl bineceğini bilmiyordu.

السنة التالية ذهبت في درب ركوب إلى الجبال الصخرية الكندية.

Sonraki yıl Kanada dağlarında binicilik yaptım.

لربّما كنت كبير السن ولكنني لا زلت أستطيع ركوب الدراجة.

Ben yaşlı olabilirim ama yine de bir bisiklete binebilirim.

- أمي لا يمكنها ركوب الدراجة.
- لا تستطيع أمي أن تركب الدراجة.

Annem bisiklet süremez.

كسر وزير خارجية أمريكا جون كيري ساقه اليمنى أثناء ركوب الدراجة يوم الجمعة في فرنسا.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Fransa'da Pazar günü bir bisiklet kazasında sağ uyluğunu kırdı.