Examples of using "الدراجة" in a sentence and their turkish translations:
Dün bisikleti tamir ettim.
Bu bisiklet bana aittir.
bisiklet sürmek için gereken motor becerisidir.
Erkek kardeşim bu bisikleti kullanır.
O dağ bisikleti kaç para?
Annem bisiklet süremez.
bisiklete binmek özel bir durumdu
Bu bisikleti ücretsiz aldım.
Bu bisiklet benim.
Kapının yanındaki bisiklet benimdir.
Mayuko okula bisikletle gider.
"O zaman aynakolu eğrilmiştir."
Tom o bisikleti Mary'den aldı.
Ben altı yaşındayken bisikletin nasıl sürüleceğini öğrendim..
Tom o zaman bir bisiklete nasıl bineceğini bilmiyordu.
Babam işe bisikletle gider.
Ben yaşlı olabilirim ama yine de bir bisiklete binebilirim.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Fransa'da Pazar günü bir bisiklet kazasında sağ uyluğunu kırdı.