Examples of using "ربطة" in a sentence and their turkish translations:
Benim kravat turuncu.
Kravatın takım elbisen ile uymuş.
Sen kravatını düzeltmelisin.
- Ben kırmızı bir kravat aldım.
- Kırmızı bir kravat aldım.
O babasına bir kravat verdi.
Babama ipek bir kravat hediye ettim.
Bu kravat benim takım ile gitmez.
Bir ekran, mikrofonum, kravatım olabilir.
Ziyafetten önce yeni bir kravat almak için zamanım yok.
Tom, Cumalar hariç, çalışmak için her zaman kravat takar.