Translation of "والدها" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "والدها" in a sentence and their turkish translations:

كان والدها يضربها.

babası onu dövüyordu.

أعطت والدها ربطة عنق.

O babasına bir kravat verdi.

هىَ فقدت والدها فىِ البحر.

O, denizde babasını kaybetti.

المرأة تحبها وتتزوجها رغم أن والدها لا يريدها

bir kadın seviyor ve onunla evleniyor babası istememesine rağmen

تستخدم أكيرا عين القاموس الذي استخدمه والدها وهو تلميذ.

Akira babasının bir öğrenci olarak kullandığı o aynı sözlüğü kullanıyor.

من قبل ثلاثة رجال، ثلاثة أقارب، بأمرٍ من والدها وعمها.

babasının ve amcasının emriyle üç adam, üç kuzen tarafından öldürülmüştü.

الحاج والدها رجل الاعمال الحمصي والطبيب فواز الاخرس والدتها هي

Hac baba işadamı Homsi adam ve doktor Fawaz Akhras ve annesi

هذا الحد وستبقى ايما في لندن تعمل في البنوك وتساعد والدها

Bu noktada sona erecek ve Emma Londra'da bankalarda çalışacak ve babasının