Examples of using "راحة" in a sentence and their turkish translations:
Dünya varmış!
Gece gelince sıcaktan kurtulmak mümkün...
Senden daha fazla dinlenmem.
Bakın bunların hepsi kendi popolarını sağlama almak için
Güneşin batmasıyla yoğun sıcaktan bir nefes alıyorlar.
Kanat açıklığı erkek elinin açık hâli kadardır.
O konfor içinde yaşar.
Ankara'ya geliyor ayağının tozuyla. Türk halkı bir birey olmalıdır,
Ama en tepede hiçbir rahatlama ve hayır bulmazlar. Su.
Annesine kavuşmanın verdiği rahatlama... ...ve çok ihtiyaç duyduğu sütü.
Faturaları nasıl ödeyeceğiz? Kıyıda köşede parası olan insanlar evet bir süre daha rahat.