Translation of "راحة" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "راحة" in a sentence and their turkish translations:

يا لها من راحة

Dünya varmış!

‫قد يوفر الليل راحة من الحرارة،‬

Gece gelince sıcaktan kurtulmak mümkün...

لم أحصل على راحة أكثر منك.

Senden daha fazla dinlenmem.

انظروا، هؤلاء الأشخاص خلقوا منطقة راحة لأنفسهم

Bakın bunların hepsi kendi popolarını sağlama almak için

‫يوفر غروب الشمس راحة من حرارة النهار.‬

Güneşin batmasıyla yoğun sıcaktan bir nefes alıyorlar.

‫أبعاد جناحيها يماثل أبعاد راحة يد إنسان.‬

Kanat açıklığı erkek elinin açık hâli kadardır.

- إنها تعيش حياة مريحة.
- إنها تعيش في راحة.

O konfor içinde yaşar.

يأتي لأنقرة دون راحة، يجب على الشعب التركي أن يتوحد.

Ankara'ya geliyor ayağının tozuyla. Türk halkı bir birey olmalıdır,

ولكن في الجزء العلوي لم يجدوا أي راحة ولا ماء

Ama en tepede hiçbir rahatlama ve hayır bulmazlar. Su.

‫الارتياح المرحب به من راحة أمها...‬ ‫وحليب كانت في أمسّ الحاجة إليه.‬

Annesine kavuşmanın verdiği rahatlama... ...ve çok ihtiyaç duyduğu sütü.

كيف سندفع الفواتير؟ نعم ، الأشخاص الذين يملكون المال في الزاوية على الشاطئ ، أكثر راحة لبعض الوقت.

Faturaları nasıl ödeyeceğiz? Kıyıda köşede parası olan insanlar evet bir süre daha rahat.