Translation of "الوجود" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "الوجود" in a sentence and their turkish translations:

وقت الوجود حسب الشخص

Zamanın kişiye göre varlık göstermesi

لينجو الوجود الإنساني في المرحلة التالية،

İnsan varlığımızın bu sonraki aşamasında hayatta kalmak için,

الأهمية، البطولة، الحس بالانتماء والهدف من الوجود،

önemli sayılmak, kahramanlık aidiyet duygusu, amaç,

سأكون سعيدة لو أنني اختفيت من الوجود.

Birden yok olsam, bundan mutlu olurdum.

لم يقل أن التركية هي ملحمة الوجود

Türklüğün varoluş destanıdır demedi

استمرت المداخن في الوجود حتى فترة Orhan Bey.

Bacılar varlığını Orhan Bey dönemine kadar devam ettirdiler

لا يتعلق الأمر بالعالم المسطح ، بل حول علم الوجود

O konu düz dünyayla ilgili değil, ufolojiyle alakalı