Examples of using "تذوب" in a sentence and their turkish translations:
bizim demir dağı eritip
donmuş tabaka eriyor ve kuruyor,
Evet, buzullar eriyor.
buzullarımız süratle eriyor
bu tabakanın buzu çözülüp kuruduğunda
yüzyılın sonunda eriyebileceğini söylüyordu.