Translation of "الأنهار" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "الأنهار" in a sentence and their turkish translations:

الهواء يملأ الأنهار

Hava nehirleri doldurur,

سيذوب ثلث الأنهار الجليدية.

buzulların üçte biri erimiş olacak.

نعم، الأنهار الجليدية مازالت تذوب.

Evet, buzullar eriyor.

وماذا لو، كنتيجة، الأنهار الجليدية

Ya sonuçta buzul gölleri,

الأنهار الجليدية لدينا تذوب بسرعة،

buzullarımız süratle eriyor

مع ذوبان الأنهار الجليدية لدينا بسرعة.

buzullarımız hızla eriyorken,

العمل معًا لمراقبة صحة الأنهار الجليدية

Bir arada buzulların sağlığını gözlemlemek için çalışmak,

عن الأنهار الجليدية، القارة القطبية الجنوبية وجرينلاند.

hakkındaki yazıları tekrar tekrar okurdum.

يجب أن يقودوا الحرب لحماية الأنهار الجليدية لدينا.

Buzullarımızı korumak için yapılacak savaşı sahiplenmeleri gerekiyor.

الأنهار الجليدية الهندوسية كوش الهيمالايا تم ذوبانها لبعض الوقت الآن.

Hindukuş-Himalaya buzulları bir süredir eriyorlarmış.

ماذا لو أن هذه الأنهار الجليدية أكثر عرضة للخطر مما كان يُعتقد سابقا؟

Ya buzullarımız daha önce sandığımızdan çok daha savunmasızlarsa?

‫يمكن أن تكون هذه ‬ ‫هي المشكلة في اتباع الأنهار،‬ ‫فهي دائماً تتخذ المسار الذي به أقل مقاومة.‬

Nehirleri takip etmenin en büyük sorunu budur. Her zaman en az direncin olduğu yoldan giderler.