Examples of using "تبيّن" in a sentence and their turkish translations:
aslında bir hediye olduğu ortaya çıktı
kendi adlarını ve şereflerini önemsiyor gibi görünen
- Fadıl gerçek renklerini gösterdi. O bir korkaktı.
- Fadıl gerçek rengini belli etti. O bir korkaktı.
- Fadıl gerçek niyetini gösterdi. O bir korkaktı.
Benim haklı olduğum ortaya çıktı.
Kendi matematik becerilerinden endişe eden