Translation of "بقية" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "بقية" in a sentence and their turkish translations:

أين بقية صفنا؟

Bizim sınıfın geri kalanı nerede?

معزول عن بقية الجسم.

vücudun geri kalanından ayrıymış gibi.

ويمكنهم توجيه بقية الجيش

Ordunun geri kalanına rehberlik ediyorlardı.

أنتَ تعرف بقية القصة.

Hikayenin geriye kalanını bilirsin.

لقد نسيتَ بقية الحساب.

Para üstünüzü unuttunuz.

‫ويفعل بقية الذكور ذلك أيضًا.‬

Başka erkekler de ötmekte.

أحبه أكثر من بقية الأولاد.

Ben onu diğer çocukların herhangi birinden daha çok seviyorum.

كان فاضل يريد بقية المال.

Fadıl paranın geri kalanını istedi.

وكيف سيؤثر ذلك على بقية العالم؟

Dünyanın geri kalanını nasıl etkileyecek?

‫ترشد بقية أفراد الأسرة إلى وجبة.‬

Aile üyelerine yemeğin yerini gösteriyor.

لم يخرج بقية الشخص من المشاكل

Geri kalan kişinin ise başı beladan hiç kurtulmadı

التي تحاول أمريكا تصديرها إلى بقية العالم.

çağ dışı patent sistemi.

وقد أمضينا بقية الساعة نناقش سؤالًا واحدًا:

Geri kalan zamanda tek bir soru üzerinde durduk:

هل يجب على بقية العالم أن يهتم؟

Bu dünyanın geri kalanının umrunda olmalı mı?

سار لونجوس مع بقية جيشه للقاء العدو

Longus düşmanla karşılaşmak üzere ordusunun geri kalanı ile yürümeye başladı.

‫أمله الوحيد هو الاندراج بين بقية الذكور.‬

Tek umudu diğer erkeklerin yanına sokulmak.

لذا فقد قامت مباشرة لعمل بقية الفحوص.

Sonra bir sonraki kontrol setini yapmak için doğruca oraya gitti.

استسلم بقية الأرض لي عن طيب خاطر

Arazinin geri kalanı bana isteyerek teslim oldu

ولكن هو أن نقضي بقية حياتنا في السجن.

yaşamımızın kalanını hapiste geçirmemizdi.

بدأت بقية قوات كاتبوغا في التراجع نحو بيسان

Kitbuqa'nın kalan birlikleri Bisan şehrine doğru çekildi.

هذا ينطبق على مرؤوسيك، كما ينطبق على بقية زملائك

Bu arada bu, astlarınız, iş arkadaşlarınız ve eş düzeydekiler için de geçerli.

وتخبر بقية الأجزاء في عقلك بما يجب فعله وجسدك كذلك.

ve beyninize ve vücudunuza ne yapmanız gerektiğini söyler.

اكثر خصوصاً انها اقرب الى السماء من بقية المباني. كما

Özellikle gökyüzüne diğer binalardan daha yakın olduğu

طفرةً هائلةً للبلد مثلها مثل بقية دول الخليج والمنطقة فهي

yaptığını asla inkar etmedi . Yaklaşık yüz milyar varil petrol rezervine sahip

تفاؤلاً من بقية الاوراق البحثية الاخرى. عندما احيا اسطورة حضارة

Okyanus sularının altına gömülü Atlantis medeniyetinin efsanesini canlandırdığı zaman

أو في القرارات المصيرية كاختيار الشخص الذي ستمضي معه بقية حياتك،

veya kiminle yaşlanacağına karar vermek gibi önemli

ويسعى اللوردات المحليون الأقوياء الآن لتأكيد سيطرتهم على بقية الأراضي الإقليمية

ve güçlü yerli hükümdarlar şimdi kendi hakimiyetlerini

قضي فلاد بقية عام 1461 في تدريب جيشه على الحرب وحصن بوكوريستي

Vlad 1461'i savaş için orduyu hazırlamakla ve Bükreş surlarını güçlendirmekle

في كراسني ، عندما انقطع الحرس الخلفي عن بقية الجيش ، رفض Ney بغضب

Krasny'de, arka muhafız ordunun geri kalanından koptuğunda, Ney öfkeyle teslim olma çağrılarını reddetti

أنا لا أعرف متى سيكون لدي الوقت لأنهي قراءة بقية هذا الكتاب.

Bu kitabın geri kalanını okumayı bitirmek için ne zaman zamanım olacağını bilmiyorum.

بعد سماع المصير الرهيب الذي عانت منه حلب، استسلمت بقية سوريا في أواخر مارس

Halepin korkunç kaderine tanık olan Suriyenin kalanı Mart sonunda teslim oldular.