Examples of using "بالحياة" in a sentence and their turkish translations:
Hayat doludurlar.
Leyla hayata tutunmuş.
Tüm vücudun canlanıyor.
O, ölümden sonraki hayata inanıyor.
Sami kır hayatını sevdi.
çünkü öldükten sonraki yaşama inanıyorlar
Hayat dolu bu ormanın bereketli yaşamı
Sami hayattan tamamen zevk alıyordu.
çoğu zaman hayatla ölüm arasındaki fark.
Sami hayat doluydu.
Bu mağarayı sığınak olarak seçmeniz çok iyi oldu. Orman geceleri daha da canlanıyor.
Vahşi yaşam biyoloğu Dr. Wong Siew Te'ye göre en tehlikeli gergedan, kendini tehdit altında hisseden gergedandır.