Translation of "باردة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "باردة" in a sentence and their turkish translations:

القهوة باردة.

Kahve soğuk.

البيتزا باردة.

Pizza soğuk.

‫مياه باردة وجميلة.‬

Güzel, serin bir su.

- بارد كالثلج.
- إنها باردة كالثلج.

O buz gibi soğuk.

شعرت وكأنّ يدًا باردة لمستني.

Sanki soğuk bir el bana dokunuyormuş gibi hissettim.

كان في حرب باردة في تلك السنوات

O yıllarda soğuk savaş içerisindeydi

لقد أعجبني الحفل، لكن القاعة كانت باردة.

Ben salonun soğuk olması dışında konserden zevk aldım.

‫والأدوية سليمة وباردة.‬ ‫بقيت باردة في ذلك الكهف.‬

İlaçlar da gayet serin. Onları mağarada serin tuttuk.

إلا أن التربة سرعان ما تصبح باردة وداكنة،

ve karanlığa dönüştüğünden

توفيت في ليلة باردة من ليالي شهر ديسمبر.

Aralık ayında soğuk bir gecede öldü.

‫على الرغم من أنها باردة،‬ ‫إلا أنها تعرضت للتخريب والكسر.‬

Serin olsalar da yağmalanmış ve kırılmışlar.

هي حرب باردة و اصبح من الصعب جداً التنبؤ بها

Bölgedeki Soğuk Savaş, asla öngörülemeyecek bir hal almış durumda.

عُيِّن حاكمًا للأندلس ، أدار سولت المنطقة بكفاءة باردة من مقره الرئيسي

Endülüs valisi olarak atanan Soult, bölgeyi Seville'deki karargahından soğuk bir verimlilikle

‫كانت ليلة باردة رطبة وأشعر بالتعب،‬ ‫ولكن عند بزوغ الفجر عاودنا التحرك.‬

Soğuk ve ıslak bir geceydi ve yorgunum. Ama gün doğduğunda yolumuza devam ediyoruz.