Examples of using "الهجرة" in a sentence and their turkish translations:
karıncalarda göç olağan bir olay
göç yaparken çok ilginç
İsviçre’ye mi göçmek istiyorsun?
Aşağısı: ABD göçmenlik sistemi gerçekleri.
Annem gibi bazıları da Büyük Göç vagonuna bindi --
konut güvensizliği gibi çökmüş göç sistemi gibi
sinirler gerilmiş, göç başlamış ve bu adam hakkında ferman var.
ilgili hikâyeler vardı; kente göçlerin Zambiya'daki köylere etkilerinden tutun,
Bu ufak yarasalar, açan çiçeklerin peşinde...
katılan asıl cazibesi Kocası, göçü ve başarısı, Yabancı bir ülkede yaşamak zorunda kaldığı