Translation of "توفير" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "توفير" in a sentence and their turkish translations:

سأساعدك في توفير بعض الوقت.

Bira zaman tasarrufu yapmana yardım edeceğim.

إذا كان توفير الأُلفَة جزءًا منها،

Eğer sağlıklı bir hararetli ortamsa ihtiyaç duyulan,

مثل عدم توفير المساكن وأنظمة الهجرة المنهارة،

konut güvensizliği gibi çökmüş göç sistemi gibi

وينبغي أن يلعبا دورًا في تعزيز توفير الرعاية الجراحية.

ve bunun cerrahinin güçlendirilmesinde de bir rolü olmalı.

المحاولة لتعليم أحمق كمثل توفير علاجٍ طبي لرجل ميت.

Bir aptala öğretmeye çalışmak ölü bir adam için tıbbi tedavi sağlamak gibidir.

وبالمعدل الذي نسير به، فلن نتمكن من توفير هذا العدد.

Bu oranda devam edersek, bu sayıya ulaşamayacağız.

العالم. ما يعني توفير مساكنٍ بمساحةٍ اقل وفي ذات الوقت

. Bu, aynı zamanda daha az alan ve daha fazla estetik

بأن يكونوا أقوياء، وممكن الاعتماد عليهم، وقادربن على توفير احتياجات أسرهم .

yerine getirememekten zaten kendilerini hatalı buluyor.

‫عندما تقدم لكم الحياة البرية ‬ ‫فرصة توفير غذاء يجب أن تغتنموها.‬

Vahşi yaşam size bir besin fırsatı sunarsa onu değerlendirirsiniz!

‫عندما تقدم لكم الحياة البرية ‬ ‫فرصة توفير غذاء يجب أن تغتنموها.‬ ‫ماذا ينبغي أن نأكل إذن؟‬

Vahşi yaşam size bir yiyecek fırsatı sunarsa, onu değerlendirirsiniz! Ne yemeliyiz?

قد يكون شيئًا صغيرًا ، إذا لم يتم توفير الظروف والعلاج المناسب ، يمكن أن يستمر حتى الموت.

küçücük birşey olabilir uygun şartlar ve tedavi sağlanmaz ise ölüme kadar gidebilir