Translation of "بعدم" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "بعدم" in a sentence and their turkish translations:

نعم، سنشعر بعدم الارتياح،

Tamam, bu rahatsız edici olacak,

حين يشعرون بعدم الأمان،

Tehlike altındayken

أنصحك بعدم مصاحبة توم.

Tom'la arkadaşlık etmemeni tavsiye ederim.

أميل لنُصحِهم بعدم اللجوء للعملية.

ameliyatı önermeme eğiliminde oluyorum.

أستاذنا يذكرنا بعدم نسيان الواجبات

Öğretmenimiz bize ev ödevimizi unutmamamızı hatırlattı.

أظن أنه ذلك الشعور بعدم الانتماء

Bence bu, yetersizlik duygusuydu,

وهذا يولد شعورًا داخليًا بعدم الارتياح.

Bu bir iç rahatsızlığa neden olur.

بعدم كسرنا القلوب، فسيكون الله سعيدًا

Sadece kalpleri kırmazsak zaten Allah mutlu olur.

فكرت بعدم المساواة التي رأيتها ذلك اليوم

o gün orada şahit olduğum eşitsizliği

وإلى الآن لم أفعل شيئا بعدم المساواة.

ve hâlâ eşitsizlik hakkında hiçbir şey yapmadığımı düşündüm.

أمر القاضى فاضل بعدم الاتّصال أبدا بليلى.

Fadıl'a hakim tarafından Leyla ile hiçbir zaman temas kurmaması emredildi.

لأنّنا نشعر بعدم الانتماء وبأنّنا لا نستحق أيّ شيء.

çünkü kendimizi ait değilmiş ve hak etmiyormuş gibi hissediyoruz.

وفتحوا البوابات بعد أن وعدوهم بعدم المساس بهم وبممتلكاتهم.

ve karşılığında hayatlarını iyileştirme sözü verdiler ve kapıları açtılar.

برهن حنبعل على دهاءه بعدم رغبته في دخول معركة مجهولة المصير

Hannibal sonucu belirsiz muharebeye katılmayarak akıllılığını gösteriyor.

رفض نابليون تحذير سولت بعدم التقليل من شأن جيش ويلينجتون: "تعتقد

Soult'un Wellington'un ordusunu küçümsememe uyarısı Napolyon tarafından reddedildi: "