Examples of using "أسماك" in a sentence and their turkish translations:
Mikroplar, planktonlar ve balıklar.
köpek balıkları körfeze yaklaştı.
Köpek balıkları tekrar gelecek mi?
Bazen devasa kümeler hâlinde salplar buluyoruz.
Hadi Büyük Set Resifi'ne iç çamaşırımızla
İlk hissettiğin içgüdü, köpek balıklarını korkutup kaçırmaktı.
Köpekbalığı gibi hayvanlar için uydu izleme cihazları
İnanılmaz bir günü hatırlıyorum. Büyük bir çitari sürüsü vardı.
Ama beş metrelik hayalet vatozlar bile denizlerdeki en büyük balığın yanında ufak kalır.
Bu şekilde üç balık yakaladığını gördüm. Gün içinde balık tuttuğunu hiç görmemiştim.