Translation of "السفلي" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "السفلي" in a sentence and their turkish translations:

والسيطرة على ضفتي نهر الدانوب السفلي،

ve yaklaşan savaşın ana stratejik hedefi olan Tuna Nehri'nin her iki yakasında iktidarı ele geçirmeyi hedefledi.

مجموعة نائمة تحت الدرج في الطابق السفلي.

ve aşağıda bodrumda uyuyan bir grup daha vardı.

ولاحظت اسمًا مألوفًا على باب الطابق السفلي.

ve aşağıda tanıdık bir isimle karşılaştım.

واستعادة السيطرة على الضفة اليسرى لنهر الدانوب السفلي.

ve Tuna'nın sol yakasında yeniden iktidara gelmesine yardımcı olacaktı.

‫كان المحيط يحطم الأبواب‬ ‫ويملأ الجزء السفلي من المنزل.‬

okyanus kapıları kırıp evin alt kısmını doldururdu.

على الرغم من أنك تريد أن تحتل الجزء السفلي من جسمي.

vücudumun alt yarısını ele geçirmek istesen de,

حيث قام بتأمين نهر إلبه السفلي والجناح الشمالي الاستراتيجي لنابليون. قام بتنظيم

Aşağı Elbe Nehri'ni ve Napolyon'un stratejik kuzey kanadını güvence altına alan sert ve etkili bir Hamburg valisiydi