Examples of using "الرقص" in a sentence and their turkish translations:
Dans etmeyi çok severim.
Dans etmeyi severler.
Dans etmekten usandım.
Benimle dans etmek ister misin?
Mary iyi dans edebilir.
Dans edebilirsin, değil mi?
Dans etmektense şarkı söylemeyi tercih ederim.
Dans edebilirsin, öyle değil mi?
ve balo salonundaki dans pistinde bir gece
Masanın üstünde dans etme hakkında bir kitap var.
belki de "Dancing with the Stars" hoşunuza gidiyordur veya
Mark'ı ilk gördüğümde benden ona dans etmeyi öğretmemi istedi.
Tom Mary'ye dans etmek isteyip istemediğini sordu.
Yani Taşikardi'de dans etmeyebilir tabii büyükannemiz, yani normal.