Examples of using "الغناء" in a sentence and their turkish translations:
Popstar umut dağıtıyor filan diye.
Dans etmektense şarkı söylemeyi tercih ederim.
ama yine de şarkı söylemeye devam ettim.
Sırayla şarkı söylüyorduk
Öte yandan bir hobim vardı: Şarkı söylemek.
Tom, Fransızca şarkı söylemeyi öğrenmek istedi.
Tom Mary'nin şarkı söylemeyi bırakmasını istedi.
''Hem opera hem makine mühendisliği okumak tuhaf olmaz mı?
Ve beni her gün dört saat alıştırma yapmaya zorladı