Examples of using "الثمن" in a sentence and their turkish translations:
Fiyat yüksek.
Peki bedelini kim öder?
Krizantemler pahalı.
Et pahalı.
Et pahalı.
Bu bedele kefalet deniyor.
O takım pahalı görünüyor.
Bedel ödeyen bizim çocuklarımız.
fakat birilerinin bedelini ödemesi gerek.
Tom genellikle pahalı giysiler alır.
Bunu, onun için online bir hesaba transfer ediyoruz.
Gerçekten ucuzdu.
Böyle pahalı bir eve kimin gücü yeter?