Translation of "الانحدار ‬" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الانحدار ‬" in a sentence and their turkish translations:

‫انظر، هذا شديد الانحدار.‬

Baksanıza, burası çok dik.

‫والجروف شديدة الانحدار ‬ ‫التي يصعب تسلقها لعدم استقرارها.‬

Ve tırmanmanın mümkün olmadığı dik kayalıklar da var.

‫سيكون تسلق الجروف دوماً خطراً.‬ ‫هذا يبدو شديد الانحدار،‬

Kayalık tırmanışları her zaman tehlikeli olur. Burası oldukça dik görünüyor

‫جروف الحجر الرملي شديدة الانحدار،‬ ‫والوديان الضيقة المتعرجة‬ ‫ التي تتلوى لكيلومترات طويلة،‬

Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla ve kilometrelerce uzunlukta dönüp dolaşan labirentlerle

‫هذا جرف شديد الانحدار، من هنا مباشرة.‬ ‫يزيد ارتفاعه ربما عن 45 متراً.‬

Burası dik bir uçurum, dümdüz. Muhtemelen 45 metreden fazladır.

كانت المدينة محصنة بشدة، إذ تقع فوق منحدرات شديدة الانحدار، مرتفعة فوق السهل المحيط

Şehir çok ağır tahkimliydi. Bayır ve uçurumların en dik yerinde , çevre ovadan oldukça yüksek bir yerdeydi.

‫وهي الوديان الشديدة الحرارة ‬ ‫التي تمتد على مرمى البصر.‬ ‫جروف الحجر الرملي شديدة الانحدار،‬

Alabildiğine uzanan ve kavrulan vadiler var. Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla