Examples of using "الأناضول" in a sentence and their turkish translations:
Anadolu levhası sıkıştı
Anadolu'ya göç ettiğimizde
Fakat bilmediği Anadolu Selçuklu Devletinin
Anadolu'nun dört bir yanına dağıldılar
Doğu Anadolu`ya yeni bir sefer planlıyordu.
Osmanlı erzak ve birliklerinin Anadolu'dan gelmesini önlemek için orada kalacaktı.
şimdi Anadolu levhası batıya doğru yılda 2,5 cm ilerliyor
Batı tarafından güvenliğinin teminatından sonra Bayazıd ordusunu Doğuya çevirdi.
Türkiye'nin neredeyse tamamına yakını Anadolu levhasında yer almakta
Mehmed'in ordularının Anadolu'da savaş halinde olduğunu farkeden Vlad Osmanlı topraklarına yağmaya soyunur
Anadolu'daki çoğu Osmanlı askeri gibi, Macar birlikleri de Sırp topraklarına ilerleyerek
anadoludan İstanbul'a tayini çıkmış ve maaşı İstanbul'da yaşamak için yetmiyor malesef
Marmara Denizi'ndeki Hıristiyan abluka nedeniyle Anadolu'dan daha fazla asker gönderemedi.