Translation of "باتجاه" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "باتجاه" in a sentence and their turkish translations:

باتجاه القمر.

Ay'a doğru fırlatıldık.

ستصيح باتجاه الطرف المقابل.

karşı tarafa doğru bağıracaksın.

مشى توم باتجاه الباب

Tom, kapıya yürüdü.

كل حركة ناجحة باتجاه هذه الخطة

Bu plana göre yaptığın her başarılı hareket

‫يمكنني أن أشعر باتجاه الحفرة.‬ ‫يا للهول.‬

Deliğin gittiği yönü hissedebiliyorum. Tanrım.

‫بما أننا سرنا باتجاه الريح‬ ‫ونجونا من الخطر،‬

Rüzgârı arkamıza aldığımıza ve tehlikeyi de atlattığımıza göre

لكن بينما كانت هذه الهيلوكوبتر تحلق باتجاه الساحل،

fakat bu helikopter kıyıya doğru uçuyor,

تتحرك الآن لوحة الأناضول 2.5 سم سنويًا باتجاه الغرب

şimdi Anadolu levhası batıya doğru yılda 2,5 cm ilerliyor

وبينما كانت تدرس باتجاه عملت كما اطلق عليها اصدقائها

İngiliz arkadaşlarının ona başka bir yol dediği için çalıştı

شق رسول عثماني طريقه عبر الأرض باتجاه نيكوبوليس، متسللًا عبر

Osmanlı kuryesi Niğbolu'ya doğru ilerledi,

وتمّ شن غارات صليبية لاحقة على أراضيه باتجاه الجنوب الغربي،

Sonraki Haçlı baskınları onun topraklarından güneybatıya doğru yapıldı

وواصل غارتة الى الجنوب باتجاه الأراضي العثمانية خلال الأشهر القليلة المقبلة

önümüzdeki birkaç ay boyunca güneyde Osmanlı topraklarına baskın yapmaya devam etti.

دعونا نفحص الموقف بمثال ، الآن نحن نتحرك 60 كم باتجاه الغرب.

Bir örnekle durumu inceleyelim şimdi biz şuan batı yönüne doğru 60 km hızla ilerliyoruz.

من ناحية أخرى ، تتحرك اللوحة الأفريقية 1.5 سم سنويًا باتجاه الشمال الغربي.

Afrika levhası ise kuzeybatı yönüne doğru yılda 1,5 cm ilerliyor

الأفلاق باتجاه ترانسيلفانيا، ونهر أوسام، الذي يؤدي واديها نحو عمق وسط بلغاريا.

üzerinden Eflak, Transilvanya ve vadinin Bulgaristan'ın merkezine uzandığı Osam Nehri'ne ulaşabilir.