Translation of "دولة" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "دولة" in a sentence and their turkish translations:

أم أنها دولة

yoksa devlet midir

الأدب مستقبل دولة.

Edebiyat bir milletin geleceğidir.

السويد دولة إسكندنافية.

İsveç bir İskandinav ülkesidir.

سافرنا إلى 48 دولة.

48 ülkeye yolculuk ettik.

لكن دولة الأناضول السلاجقة

Fakat bilmediği Anadolu Selçuklu Devletinin

يتحدثون الإسبانية في عشرين دولة.

- Yirmi ülkede İspanyolca konuşulur.
- İspanyolca yirmi ülkede konuşulur.

أي دولة تقريبًا على هذا الكوكب.

daha fazla insan hapsediyor.

إتحدت الدول الثلاث ليكوّنوا دولة واحدة.

Üç ülke bir ülke yapmak için birleştirildi.

أجري تجربة لبناء دولة من الصفر.

Sıfırdan bir ülke yaratmada bir deney gerçekleştirin.

في عام ١٩٤٨م ، تأسست دولة يهودية.

1948'de bir Yahudi devleti kuruldu.

عبر 11 دولة من (رواندا) إلى (أوغندا).

Ruanda'dan Uganda'ya kadar dağıttı.

نشرنا تقريرًا في 20 دولة حول العالم،

Dünya genelinde 20 ülkede bu önemli güvenlik açığını

بهدف خلق دولة عازلة أخرى ضد المسيحيين،

Hıristiyanlara karşı bir savunma noktası oluşturmayı

لطالما قلت إنّه لو كانت "الأوروغواي" دولة كبرى،

Hep söylemişimdir, Uruguay büyük bir ülke olsa

أصبحت تايوان أول دولة آسيوية تقنن زواج المثليين.

Tayvan, eşcinsel evliliği resmi kılan ilk Asya ülkesi oldu.

توضح لكم فجوات السعرات الحرارية لكل دولة على حدة.

Dünyanın tüm ülkelerindeki net kalori boşluklarını gösteriyor.

والآن ستبدأ كل دولة في المعاناة من المواد الخام

Ve artık her ülke hammadde sıkıntısı çekmeye başlıyacak

وسيكون عليكم أن تصبحوا دولة ثنائية اللغة. لا مفرّ من ذلك. وسيكون عليكم أن تصبحوا دولة ثنائية اللغة. نعم أو نعم؟

Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Bundan kaçış yok. Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Evet.

لا يوجد أية دولة سواء أكانت شركات أو قوى سياسية

Dünya üzerinde hiçbir ülkede iklimi mahvettiği için yaptırıma uğratılan

في عام 2009، أظهر استطلاع لمركز غالوب في 114 دولة

2009'da 114 ülkede gerçekleşen bir Gallup anketi,

الشيخ زايد تأسيس دولة الامارات العربية المتحدة والتي ضمت ست

duyurdu ve ardından Ras Al Khaimah Emirliği

- الصين بلد عظيم.
- الصين بلد كبير
- الصين دولة كبيرة جداً

Çin büyük bir ülkedir.

ولكن يجب ألا أكون في عناوين الصحف في دولة هذا الرجل.

Ama bu adamın ülkesinde benim manşet olmamam gerekiyordu.

الذين لم يسبق لهم أن عاشوا في دولة يشعرون بها بالأمان.

ve bu kişiler ülkelerinde kendilerini güvende hissetmiyordu.

أليس هناك موقف مثير للاهتمام؟ توقيع اتفاقية الحياد مع 53 دولة

çok ilginç bir durum yok mu? 53 ülkenin imzası ile tarafsızlık anlaşması yapılıyor

لكن خميني ادعى ان ثورة الشعب الايراني جعلت من ايران دولة اسلامية شرعية

Humeyni'ye göre ise ancak İran gibi halk desteğine sahip bir ülke, İslam dünyasının gerçek temcilcisi olabilirdi.

الطريقة الأفضل لتعلّم لغة أجنبية هي العيش في دولة تُسْتَعمَل بها هذه اللغة.

Bir yabancı dili öğrenmenin en iyi yolu onun konuşulduğu bir ülkede yaşamaya gitmektir.

القيصر الروسي نيكولاس الثاني، يشعر الشرف محددة للدفاع عن صربيا، وهي دولة السلاف زملائه، و

Rus Çarı, II. Nicholas, kardeş bir Slav devleti olan Sırbistan'ı korumayı bir onur meselesi olarak gördü ve

لكل شخص بصفته عضوا في المجتمع الحق في الضمانة الاجمتماعية وفي أن تحقق بوساطة المجهود القومي والتعاون الدولي وبما يتفق ونظم كل دولة ومواردها الحقوق الاقتصادية والاجتماعية والتربوية التي لا غنى عنها لكرامته وللنمو الحر لشخصيته.

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.