Examples of using "دولة" in a sentence and their turkish translations:
yoksa devlet midir
Edebiyat bir milletin geleceğidir.
İsveç bir İskandinav ülkesidir.
48 ülkeye yolculuk ettik.
Fakat bilmediği Anadolu Selçuklu Devletinin
- Yirmi ülkede İspanyolca konuşulur.
- İspanyolca yirmi ülkede konuşulur.
daha fazla insan hapsediyor.
Üç ülke bir ülke yapmak için birleştirildi.
Sıfırdan bir ülke yaratmada bir deney gerçekleştirin.
1948'de bir Yahudi devleti kuruldu.
Ruanda'dan Uganda'ya kadar dağıttı.
Dünya genelinde 20 ülkede bu önemli güvenlik açığını
Hıristiyanlara karşı bir savunma noktası oluşturmayı
Hep söylemişimdir, Uruguay büyük bir ülke olsa
Tayvan, eşcinsel evliliği resmi kılan ilk Asya ülkesi oldu.
Dünyanın tüm ülkelerindeki net kalori boşluklarını gösteriyor.
Ve artık her ülke hammadde sıkıntısı çekmeye başlıyacak
Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Bundan kaçış yok. Çift dilli bir ülke olmak gerekiyor. Evet.
Dünya üzerinde hiçbir ülkede iklimi mahvettiği için yaptırıma uğratılan
2009'da 114 ülkede gerçekleşen bir Gallup anketi,
duyurdu ve ardından Ras Al Khaimah Emirliği
Çin büyük bir ülkedir.
Ama bu adamın ülkesinde benim manşet olmamam gerekiyordu.
ve bu kişiler ülkelerinde kendilerini güvende hissetmiyordu.
çok ilginç bir durum yok mu? 53 ülkenin imzası ile tarafsızlık anlaşması yapılıyor
Humeyni'ye göre ise ancak İran gibi halk desteğine sahip bir ülke, İslam dünyasının gerçek temcilcisi olabilirdi.
Bir yabancı dili öğrenmenin en iyi yolu onun konuşulduğu bir ülkede yaşamaya gitmektir.
Rus Çarı, II. Nicholas, kardeş bir Slav devleti olan Sırbistan'ı korumayı bir onur meselesi olarak gördü ve
Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.