Translation of "تتحرك" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "تتحرك" in a sentence and their turkish translations:

لا تتحرك.

Kımıldama.

‫لكن ليلًا،‬ ‫تتحرك.‬

Ama geceleri... ...hareket hâlindedirler.

‫يُستحسن أن تتحرك.‬

En iyisi devam etmek.

مثل القارات تتحرك

aynı kıtalar gibi onlar da hareket ediyor

تتحرك الحلزونات ببطء.

Salyangozlar yavaş hareket eder.

‫لذا لا تتحرك البتة.‬

Sakın kımıldamayın.

‫تريد أن تتحرك إذن؟‬

Harekete geçmek mi istersiniz?

عندما تتحرك الأقطاب المغناطيسية

manyetik kutuplar yer değiştirdiğinde

لكنها أحياناً كثيرة، تتحرك بسرعة.

Ancak çoğu zaman hızlı hareket ederler.

فجأة بدت الكرة وكأنها تتحرك ببطء،

Top aniden ağır çekimde göründü

ومرة أخرى لأنها تتحرك بسرعة وبسرعة

ve yine seri ve hızlı hareket ettiği için

لكنها تتحرك إلى ارتفاع عدة أمتار

fakat metrelerce yüksekliğe taşınıyor

المذنبات تتجول تتحرك في سحابة أورت

Oort bulutunun içerisinde kuyruklu yıldızlar hareketli halde geziyor

يمكنك اختيار أن تتحرك وفق ما تريد .

İstediğin şeye göre davranmayı seçebilir

أشياء أحياناً تتحرك ببطء هنا على الأرض.

Dünya'da bazen bazı şeyler yavaş hareket edebilir.

وهذه الجزيئات يجب أن تتحرك عدة أقدام،

Bu partiküllerin rüzgar, yağmur, nem gibi baskılara rağmen

هذا يعني أنها تتحرك خلال العملية التنفسية بأكملها،

Yani tüm solunum süresince hareket ediyor,

ولكن أصبحت الأمور تتحرك بسرعة في الاتجاه الصحيح.

Ancak her şey hızla doğru yöne ilerliyor.

إذا كانت جزيئات المادة المظلمة تتحرك بسرعة شديدة،

Eğer bu parçacıklar hızlı ilerliyorsa

هو أن عينيك تتحرك ذهابًا وإيابًا بسرعة، وبشكل عشوائي

gözleriniz hızlı ve random bir şekilde sağa sola hareket ediyor ve

تتحرك الآن لوحة الأناضول 2.5 سم سنويًا باتجاه الغرب

şimdi Anadolu levhası batıya doğru yılda 2,5 cm ilerliyor

‫وقت الغسق، تتحرك المجموعة إلى الأشجار‬ ‫للهرب من المفترسات على الأرض.‬

Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.

‫إن تمكنت من رؤية الشمس،‬ ‫يمكنني أن أرى في أي اتجاه تتحرك،‬

Güneşi görebilseydim gittiği yönü de görürdüm

‫إن تمكنت من رؤية الشمس، ‬ ‫يمكنني أن أرى في أي اتجاه تتحرك،‬

Güneşi görebilseydim gittiği yönü de görürdüm

‫الحياة تتحرك بلا هوادة نحو المزيد من الحياة ،‬ ‫نحو الشفاء ، نحو الكمال.‬

yeniden yetiştiren doğa gibi yenileyici.

من ناحية أخرى ، تتحرك اللوحة الأفريقية 1.5 سم سنويًا باتجاه الشمال الغربي.

Afrika levhası ise kuzeybatı yönüne doğru yılda 1,5 cm ilerliyor

‫عندما تتحرك خلال هذا النوع من الأنفاق،‬ ‫إن ضللت الطريق لن يكون الأمر ممتعاً.‬

Böyle tünellerde ilerlerken kaybolmak hiç eğlenceli değildir.