Translation of "الغرب" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "الغرب" in a sentence and their turkish translations:

رفعها الغرب بقوة حقيقة

Batı mantık yürütmeyi güçlü bir şekilde geliştirdi

قائلين لنأخذ حضارات الغرب

batının medeniyetlerini alalım derken

ولدت الشمس من الغرب

güneş batıdan doğmuş

الان لم يخلق الغرب المنطق

Akıl yürütme Batı tarafından icat edilmedi.

في المقابل اختار الغرب النوم

Bunun yerine Batı uyumayı seçti.

ولم يتكيف الغرب أو يتأقلم

ve Batı değişmedi ve uyum sağlayamadı.

هل فقد الغرب كل شيء

Batı her şeyi kaybetti mi?

في الغرب، كانت العملية ناجحة.

Batıda, operasyon başarılıydı.

‫إذن بأي جهة يقع الغرب؟‬

Peki batı ne tarafta?

عدم رؤية الشمس في الغرب

güneşi batıda görmemiz değilde

ميكافيلي شخصية يسخر منها الغرب عادةً

Machiavelli, Batı'da genellikle alay edilen bir kişilik,

‫تعتقد أن الغرب من ذلك الاتجاه.‬

Yani batının şu tarafta, kanyon yarığının arkasında

مع فكرة أننا سنولد دائمًا من الغرب

biz hep batıdan doğacak düşüncesiyle

أتساءل عما إذا كان سيولد من الغرب.

acaba gerçekten batıdan mı doğacak deyip

فون هيندينبيرغ وودندورف، تولي قيادة في الغرب.

von Hindenburg ve Ludendorff, emri al batıda.

أخرج المجلس الغرب من الحسبان تماماً، الأعصاب مشدودة.

Meclistekiler tamamen Batı’yı gözden çıkarmış, sinirler gergin.

‫أثناء مجيئي بالطائرة شاهدت‬ ‫سلسلة جبال إلى الغرب،‬

Aşağı doğru uçarken batıda sıradağlar gördüm.

إذ كان يُمارس في الغرب حتى القرن العشرين.

Batı'da 20. yüzyıl kadar geç bir zamanda gerçekleştiriliyordu.

الان ماذا اعني حين اقول"اختار الغرب النوم"

Batı uyumayı seçti derken ne demek istiyorum?

أتساءل ما إذا كانت الشمس تشرق من الغرب

güneşin batıdan doğması acaba

تتحرك الآن لوحة الأناضول 2.5 سم سنويًا باتجاه الغرب

şimdi Anadolu levhası batıya doğru yılda 2,5 cm ilerliyor

استعدادًا للعودة إلى الغرب، مدركًا أنه إذا ضاعت بلغاريا،

bilerek batıya dönüş hazırlığı için Anadolu'ya yürümeyi reddetti.

المدينة لحصار طويل، سيأتي قريبًا، واستدعى مساعدة من الغرب.

şehri batıdan yardım arayarak beklenen uzun kuşatmaya hazırladı.

‫إذن تعتقد أن الغرب من هنا، ‬ ‫في اتجاه هذه الصخور.‬

Demek batının bu tarafta, kayalıklara doğru olduğunu düşünüyorsunuz?

من هنا يا سيدي ، ذهب إلى الغرب طوال الوقت ، عاد

burdan çıkmış efendim sürekli batıya gitmiş dönmüş gelmiş

وكان مهما في تمكين الغرب من تشكيل قوة متعددة الجنسيات.

ve bu, Batı çokuluslu güçlerinin oluşumunu zorlamada çok önemli bir konuydu.

دعونا نفحص الموقف بمثال ، الآن نحن نتحرك 60 كم باتجاه الغرب.

Bir örnekle durumu inceleyelim şimdi biz şuan batı yönüne doğru 60 km hızla ilerliyoruz.

في هذه الأثناء في الغرب، الوحدات الصربية التابعة للعثمانيين بقيادة ستيفان لازاريفيتش،

Bu arada batıda, Stefan yönetimindeki Sırplar tarafından yönetilen vasal bölgeler

بعد أن فرّوا من العديد من المدن المنهوبة إلى الغرب، في إمارة فيدين.

Yağmalanmış birkaç şehirden kaçtı ve batıya, Vidin Despotluğuna doğru yola çıktı.

‫إنها فقط على مسافة 6 كم إلى الغرب،‬ ‫ولكن لن تكون هذه مهمة سهلة.‬

Yalnızca altı kilometre batıda ama bu bizim için kolay olmayacak.

‫لنذهب للعثور على هذا الحطام.‬ ‫سنطير في اتجاه الغرب ‬ ‫فوق بعض أقسى التضاريس في العالم.‬

Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.

بعد فترة وجيزة، انتشرت أعمدة الدخان من القرى والحقول المحترقة على الأرض الواقعة إلى الغرب من أريتيوم،

Çok geçmeden, yanmakta olan köy ve arazilerden çıkan duman bulutları ve kömüre dönmüş Batı Arretium toprakları...

‫ولكن لا تدع هذا يحبطك. ‬ ‫يمكن للبرية أن تكون مخادعة.‬ ‫الآن بعد أن عرفنا أي طريق يؤدي إلى الغرب،‬

Ama bunun sizi yıldırmasın. Vahşi doğa şaşırtıcıdır. Artık hangi yönün batı olduğunu biliyoruz,