Translation of "الأدغال" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "الأدغال" in a sentence and their turkish translations:

‫من الأدغال السرية...‬

Gizemli yağmur ormanlarından...

‫يمكننا كشف الأدغال بضوء جديد تمامًا.‬

...yağmur ormanlarını yepyeni bir gözle görebiliyoruz.

‫ليلًا،‬ ‫تحيا ظلال الأدغال بوحوش مذهلة.‬

Geceleri... ...ormanın ağaç örtüsü fantastik yaratıklarla canlanır.

‫في الأدغال حول العالم،‬ ‫يُحدث غروب الشمس تغييرًا.‬

Dünya'nın yağmur ormanlarında güneşin batmasıyla değişim tetiklenir.

‫مسكة لا يمكن لشيء الإفلات منها.‬ ‫تعج الأدغال بخطوات الحشرات ليلًا.‬

Hiçbir kurtçuk bu sondadan kaçamaz. Yağmur ormanını geceleyin böcekler basar.

‫لكن ليالي الأدغال الباردة تعني‬ ‫أنه يستطيع البقاء نشطًا بعد حلول الظلام.‬

Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.

‫جيد أنك اخترت الاحتماء بهذا الكهف.‬ ‫الأدغال تصبح ‬ ‫مليئة أكثر بالحياة أثناء الليل.‬

Bu mağarayı sığınak olarak seçmeniz çok iyi oldu. Orman geceleri daha da canlanıyor.

‫رضيع، لم يمر على ولادته إلا بضعة أسابيع...‬ ‫عرف أخيرًا أشكال مصدر الأصوات‬ ‫التي سمعها في الأدغال.‬

Sadece birkaç haftalık bir bebek bu. Ağaçların arasından duyduğu sesler sonunda gözünde somutlaşıyor.

‫لكن من الصعب البقاء على تواصل‬ ‫في ظل صخب ليالي الأدغال.‬ ‫لم يُكتشف حلها في التواصل إلا مؤخرًا.‬

Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.