Examples of using "اختلاف" in a sentence and their turkish translations:
O bir anlaşmazlıktı.
Kırsal bölgelerde ise az önce de belirtmiştik birazcık farklılık var
İşte bu az önce de bahsetmiştik uzaydaki uzaylıyla yaşadığımız açı farklılığı
Göreviniz, ben konuşurken olabilecek değişiklikleri fark etmek.
grubun çeşitli olduğunu anlayacaksın.