Translation of "الزاوية" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "الزاوية" in a sentence and their turkish translations:

رجل يدور الزاوية

köşeyi dönen adam

‫إنها تقترب من الزاوية وتراقب سلطعونًا.‬

Köşeden dönüp bir yengeç gördü.

يجلس في الزاوية ويتفقد بريد العمل على هاتفه.

iş maillerini kontrol eden o kişiydim.

وجعلها أبعد من ذلك لتصل إلى حملة على الزاوية.

ve köşeden bir sürücüye çarpmayı daha da ileriye götürün.

الزاوية عند استخدام البوصلة في الابحار بين تلك النقطتين

bir pusulanın üzerinde izlenecek tam açıyı sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.

هذا هو اختلاف الزاوية الذي عشناه مع الفضائي في الفضاء

İşte bu az önce de bahsetmiştik uzaydaki uzaylıyla yaşadığımız açı farklılığı

وذلك عن مدينة الزاوية غرب ليبيا نتائج الانتخابات لاقت ترحيباً

yerine getirmek için parlamentonun yetmezliği olarak

بوبا قطع الزاوية. وقد ساعدته تلك اللقطة في الفوز بالبطولة.

Bubba köşeyi kesti. Ve bu atış turnuvayı kazanmasına yardımcı oldu.

واحد للنزول في الممر ، وعدد قليل للتجول في الزاوية وعلى الأخضر.

Biri panayırdan inecek, bir kaç tane daha köşe başında ve yeşile gelecek.

في يوم من الأيام كان هناك مكتب بريدي على هذه الزاوية من الشارع.

Bu köşede bir postane vardı.

كيف سندفع الفواتير؟ نعم ، الأشخاص الذين يملكون المال في الزاوية على الشاطئ ، أكثر راحة لبعض الوقت.

Faturaları nasıl ödeyeceğiz? Kıyıda köşede parası olan insanlar evet bir süre daha rahat.