Translation of "بعضهم" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "بعضهم" in a sentence and their turkish translations:

تحدث عن بعضهم.

Birkaçından bahsetsene.

لا يقابلون بعضهم البعض.

aslında yüz yüze gelmezler.

بعضهم لديهم أنوف طويلة

bazlarının burunları uzundur bazılarının dilleri

بعضهم مدرّسون ، وبعضهم مهندسون.

Onlardan bazıları öğretmen ve bazıları mühendis.

ومنعزلين ومتفرقين عن بعضهم البعض.

birbirleri tarafından parçalanmış ve izoleydiler.

وأُصيب بعضهم حين حاولوا المقاومة.

Bazıları yaralandı, sonra iyileşti.

عن الثقة في بعضهم البعض

birbirlerine olan güveni konusunda ise

على الأصدقاء مساعدة بعضهم البعض.

Arkadaş birbirlerine yardımcı olmalıdır.

يبدو أنهم قد اكتشفوا بعضهم البعض.

Görünüşe göre birbirlerini görmüşler.

للضرب بشكل رسمي على بعضهم البعض

resmen birbirimizi dövmek için

لا يمكنهم الانسجام مع بعضهم البعض

Bir türlü birbirleriyle anlaşamıyorlar

تعلمون، أن ننظر للملاكمين وهم يقتلون بعضهم

hani gladyatörlerin birbirini öldürdüklerini izlemek gibi.

الثقة في بعضهم البعض والثقة في الآخرين

birbirlerine olan güveni ve diğer insanlara olan güveni

ثم بدأوا في الانفصال عن بعضهم البعض

daha sonrasında ise bunlar ayrılmaya başladı birbirlerinden

ونظر إليَّ بعضهم دون رد السلام أثناء مروروهم

bir kısmı selam almadan geçerken baktılar,

أن نحثّهم على المشاركة، وألّا يخافوا من بعضهم البعض.

ve birbirlerinden korkmamalarının öneminden bahsediyorum.

ودعَوا بعضهم بعضًا للعِب من خلال فتحات إدخال الطعام...

ve yemek yarıklarından hamlelerini seslendiklerini anlattı --

اليوم، لا يدخلون أبدا في حروب مع بعضهم البعض.

Bugün birbirleriyle savaş hâlinde değiller.

جنى بعضهم الملايين، إذا لم تكن مئات الملايين، من الدولارات.

bazıları milyonlarca dolar kazanmışlardı.

نظر السلطان والمبعوثون إلى بعضهم البعض في صمت لبعض الوقت

Bir süreliğine Sultan ve elçiler birbirlerine sessizce baktılar.

تم التحايل على الرجال ، وربما قتل بعضهم ، ولا نعرف حتى

erkekler dolandırılıyordu belkide bazıları öldürüldü bile haberimiz dahi yok

لا يفقدون طريقهم ويمضون بطريقة منضبطة دون مغادرة بعضهم البعض

yollarını kaybetmiyorlar ve birbirlerinden ayrılmadan disiplinli bir şekilde ilerliyorlar

كانت هناك قصص حول كيف يعيش الناس ويتواصلون مع بعضهم البعض،

İnsanların nasıl yaşadığı ve birbirleri ile nasıl iletişim kurduklarıyla

ذعر الفيليتز عندما اكتشفوا الخدعة مما جعل بعضهم يفر من المعركة

Kanatlarda bulunan Veliteler, kuşatma girişimini farkedip çoğu panikleyerek kaçtılar.

رغم أن بعضهم كان يجلس على بعد ١٤ قدم (4.25 متر).

...yaklaşık 4 metre uzakta oturuyor olsalar bile.

فسوف تدرك سريعًا مدي اختلاف أفراد تلك الطائفة عن بعضهم البعض.

grubun çeşitli olduğunu anlayacaksın.

هذا لأنه سيحتاج كل هؤلاء الناقلين للإلتقاء بعضهم البعض في وقت ما.

Çünkü bütün bu konakların bir noktada birbirleri ile temas etmesi gerekir.

ولم تكن تعمل على خلق بيئةٍ لا يخشون فيها الحديث إلى بعضهم البعض

ve birbirleriyle konuşmaktan çekinmediklerine emin olmadıkça

كيف بإمكاننا أن نطلب من النّاس أن يحترموا الطّبيعة و الكوكب و الحيوانات إن لم يحترموا بعضهم البعض؟

Aralarında saygı yoksa insanlardan doğaya, gezegene ve hayvanlara saygı duymalarını nasıl isteyebiliriz?